2 Eylül 2009 Çarşamba

Bakarsan bağ olur !

Bugün bağa gittik, bozduk, geldik. Ben bağcı değilim. Bağ nasıl ekilir, nasıl edilir bilmem. Burada sizlerle bugünkü tecrübemi paylaşacağım.

Anneannemler eskiden üzümcülük yaparak geçimlerini sağlarlarmış. Bizim ve de tüm Ada halkının bağları varmış. Biz şarap yapmazmışız ama bağcılık yaparmışız. Anneannemin de üzüm bilgisi toprak bilgisi bundan kelli iyiydi anlayabildiğim kadarıyla. Hatta giderken yanımıza "çekme"mizi de aldık. Çekme, bir nevi çakı fakat ters dişleri var ve elle kopması imkansız olan asma dallarını kesmenin en kesin yolu. Görebileceğiniz üzere resimdeki çekme biraz eski püskü, 55-60 yıllık :) Anneannem gençken kullanırmış.

Neyse bağdan bahsedeyim biraz. Çok büyük bir bağ değil ama manzarası inanılmaz. Avşa adasının arka tarafındaki Araplar(yeni adıyla Yiğitler) köyü tarafında ve resimlerde denizin ötesinde görülen adalar ise Paşalimanı adaları. Çok merak edenler Google maps ten takribi yerini çıkartır artık.

Öncelikle manzara muhteşem. Buraya bir emeklilik evi yaparsın. Bahçesine de pek çok meyve ağacı dikersin. Ömrün uzar.. Bilim, tıp falan hikaye :)

Bağ biraz bakımsız görebileceğiniz üzere. Takribi olarak 2.5 dönümü ekili üzümün cinsi tahmin edebileceğiniz üzere Adakarası. 2005 senesinde heves edilip ekilen bağa maalesef sonraları pek ilgi alaka gösterilememiş. Yaban otları ayaklarınızı çizmeden dolaşmanız imkansız. Keşke tertemiz olsaydı da hem üzümleri toplamak kolay olsaydı hem de üzümlerin arasında dilediğimizce gezebilseydik. Netice itibarı ile bakmazsan dağ olur arkadaş!Üzümler ise benim kanımca görmeye değer ve çok lezzetli. Tabi yemelik değil bu üzümler, şaraplık fakat yine de bu lezzetli oldukları gerçeğini değiştirmiyor. Buruk bir tadı var fakat tatlılığı da bir yerden sonra boğazınızı yakar derecede.

Büyülübağ, Bortaçina Adadaki 2 büyük üretici. Sezer Şarapçılık ve Kardeşler Şarapçılık ise daha küçük çaplı üreticiler. Ama hepsinin ortak paydaları Adakarası. Adakarası ve Cabernet Sauvignon kupajı ise Büyülübağı diğerlerinden farklı kılıyor. Neyse, Adadaki şarap imalatçılarını ve şaraplarını bir başka bölümde anlatırım.

Tarihi çekmemizi kullarak 40 kg civarında üzüm topladık. Bağın tamamını olmasa da, bir kısmını bozduk anlayacağınız:) Keyifli olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Siz de benim gibi iş hayatı, kentte yaşam vb. konularla son dönemlerde çok haşır neşir olduysanız, böyle bir etkinlik muazzam bir rahatlama sağlıyor diyebilirim.

Toplanan Adakarası üzümlerinden tamamen amatör bir girişim olarak, bir miktar şarap yapmayı deneyeceğim. Evde şarap yapmak tahminimce pek bir keyifli ve de pek bir lezzetli olacak. Hali hazırda girişimi başlattım fakat ayrıntılarını ve görüntülerini sonraki yazıya saklıyorum. Bakalım önümüzdeki günler neler getirecek.



Hoşçakalın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder