Eylül'de hemen hemen sadece Adalılar ve senelerdir gelen yazlıkçılar kalır Avşa Adasında. Çoğu insan birbirini tanır. Artık yaz sezonu yani hengame bitmiş ve Ada kendi kendine kalmıştır kısaca. Bu saatten sonra ticaret değil muhabbet vardır ancak Adada.
Sütliman ve tertemiz deniz, bomboş plajlar, elekten geçirilmiş insanlar ve alabildiğine sakin bir Ada. Çarşaf gibi deniz, kırışacak diye girmeye çekiniyor insan:) Ağustos'a inat insanın içini ısıtıyor güneş.
Sütliman ve tertemiz deniz, bomboş plajlar, elekten geçirilmiş insanlar ve alabildiğine sakin bir Ada. Çarşaf gibi deniz, kırışacak diye girmeye çekiniyor insan:) Ağustos'a inat insanın içini ısıtıyor güneş.
Ben bunları niye mi yazıyorum ? Çünkü eylülde Avşa'nın denizinin kumsalının tadına doyamadığım için birşey yazmaya vakit kalmıyor. Geçen sefer bahsetmiştim, üzümleri topladık, hatta şarap yapmanın ilk aşaması olan ezme(maserasyon) işlemine başladık. En kısa zamanda detaylı olarak bahsedeceğim.
Karınca misali yazları çalışıp, kışları bununla geçinen Ada halkı asla yaz sezonunun bitmesini istemez, fakat herkes eylül ayında senelik istikhaklarını almış ve tatlı yorgunlukla kış planlarına başlamıştır. Evlerde reçel, biber salçası, tarhana, domates kurusu yapılmaktadır artık. Zeytin zamanı bile yaklaşmıştır.
Gelin, görün !
Karınca misali yazları çalışıp, kışları bununla geçinen Ada halkı asla yaz sezonunun bitmesini istemez, fakat herkes eylül ayında senelik istikhaklarını almış ve tatlı yorgunlukla kış planlarına başlamıştır. Evlerde reçel, biber salçası, tarhana, domates kurusu yapılmaktadır artık. Zeytin zamanı bile yaklaşmıştır.
Gelin, görün !
Devamı .. .